Her geçen gün ziyaretçi ve takipçi sayımı artırdığım blogum, aylık 120.000 ziyaretçiye ulaştı.Verdiğiniz desteklerden dolayı çok teşekkür ederim. Blogumla sizlere hizmet etmekten, sizden gelen dönütlerden memnunum. Bu yazımda, iki yıl gibi çok da uzun olmayan bir sürede-düzenli olarak bir yıldır yazıyorum- ‘’Bu kadar çok ziyaretçiye nasıl ulaştım?’’ sorusuna cevap vermeye çalışacağım.
Bol Bol Araştırdım

Blogumu açmadan önce internette günlerce
araştırma yaptım. Blog nedir? Ne işe Yarar? Nasıl Açılır? Blog Yazarlığında Nasıl Başarılı Olunur?gibi sorulara cevap bulmak için blog ve blog yazarlığı hakkında onlarca makale okudum. Eğer bir blog yazarı olacaksam, blog yazarlığının ne olduğunu bilmeden bu işe kalkışmak olmazdı. Ayrıca bir şeyi yapacaksam en iyi şekilde yapmalıydım. En başarılı blog yazarları arasına girmeliydim. O yüzden sürekli araştırdım ve hala da araştırmaya devam ediyorum. Çünkü bilgi bitmek tükenmek bilmeyen bir kaynak ve devamlı tazeleniyor. Böyle bir ortamda değişikliklere ayak uydurmazsanız ve okuyucularınıza yenilikleri sunmazsanız başarmak istediğiniz hedefe koşar adım değil de emekleyerek gidersiniz. Siz de eğer yolun başındaysanız
araştırın, araştırın, araştırın!
Blogumu Güncelledim
Blogunuzu güncel tutmak, blog kavramının 2 temel taşından biridir-diğeri özgünlüktür. Bloglar adı üstünde web günlükleri olduğu için bloglarımızı güncel tutmamız gerekir. Eğer blogunuzu yeni açtıysanız hemen hemen her gün yazmalısınız. Blogunuzun durumuna göre üç-dört aydan sonra 3 günde bir yazmanız da yeterli olacaktır. Benim gibi bir kaç yıllık bir bloga sahipseniz artık haftada bir iki yazı, daha yaşlı bloglar için ayda 3-4 yazı bile kafi gelecektir. Bunu belirlemek size düşüyor.
İtiraf etmeliyim ki ilk bir yıl, işimden ve askerlikten dolayı bloguma istediğim değeri veremedim, güncelleyemedim. Ama tam bir yıldır bloguma devamlı içerik giriyorum. İlk başlarda 2 günde bir yazı girerken haftada 2 yazıya düşürdüm. Artık haftada 1 yazı bile yazsam benim için yeterli. Ama ben yine de daha çok yazı yazmaya çalışıyorum. Ne kadar çok içerik üretirseniz o kadar çok ziyretçi kazanırsınız değil mi?
Başarılı Blogları Örnek Aldım

Blog yazarlığında yeniyseniz eğer yeteri kadar araştırdıktan sonra başarılı belli başlı
blogları incelemek, onları takip etmek size büyük bir fayda sağlar. Benim de gerek kişisel blog olsun gerekse farklı türlerde devamlı takip ettiğim bloglar vardı. Bu bloglar, uzun soluklu ve blog yazarlığının ne olduğunu bilen bloglardı. Şimdi bana o blogların başarılı olduğunu anlayacaksın diyeceksiniz belki de? Biraz araştırırsanız karşınıza sürekli belirli bloglar çıkacaktır; birileri devamlı bu bloglar hakkında yazı yazar; takip etmemizi önerir. Mesela
Blog Hocam gibi…
Siz de blogunuzun türüne göre takip edecek bir kaç blog belirleyin ve bununla yetinmeden farklı türlerdeki blgoları da ziyaret edin. Nasıl yazdıklarına, üsluplarına, temasına, ziyaretçi profiline, aklınıza ne geliyorsa inceleyin. Emin olun, sizin blogunuza çok şeyler katacaktır. Örnek almaktan kastım tabi ki taklitçi olmak değil. Her zaman kendi özgünlüğünüzü koruyun.
Okuyucuyu Düşünerek Yazdım

Bir yazı yazarken her zaman yazdığım yazının birileri tarafından okunacağını hesaba katarak yazdım. Üslubuma dikkat ettim; noktalama ve yazım kurallarına riayet ettim; kendi düşüncelerimden ötürü birilerini kötülemedim; sadece eleştirdiğim ve beğendiğim konularda düşüncelerimi aktardım. Kişisel blogun da amacı bu değil midir zaten? Birilerini kötüleyerek ya da düşüncelerime zıt olanları aşağılayarak prim yapmadım. Hep karşımda birisi varmış, beni dinliyormuş gibi yazdım.
Ayrıca yazımı yazdıktan sonra tekrar okumayı adet edindim: Bu içerik acaba okuyucularım için yararlı mıdır? Ben okuyucu olsam bu yazıyı beğenir miyim? Yazıya eklediğim görseller içeriğim ile alakalı mı, boyutları uygun mu? Eğer bu soruların hepsine değil belki ama çoğuna olumlu cevap verebildiysem o yazıyı yayınladım; sonuç tersiyse yazımı gözden geçirdim.
Sonuç olarak, blog yazıyorsanız eğer yazdıklarınızın birileri tarafından okunma ihtimalini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. ‘’Ben istediğim gibi yazarım’’ mantığı ile hareket etmek acemilikten başka değildir. Sadece kendimiz için yazacaksak neden blog açıyoruz? O yüzden okuyucularımızın yararını düşünerek yazmalıyız, buna dikkat edersek ziyaretçi sayısı ve blogumuza olan ilgi her geçen gün artacaktır.
Blogumun İstatistiklerini Devamlı Kontrol Ettim
WordPress’in paneli çok düzenli olduğu için, bloguma ziyaretlerin nerelerden geldiğini, yazılarımın ne kadar okunduğunu, hangi kelimeler ile bloguma ziyaret geldiğini, blogumda hangi linklere tıklanıldığını hemen hemen her gün kontrol ettim. Bunu sırf görev olsun diye değil, bu işten zevk aldığım için de yaptım. Blogumuza gelen ziyaretler, yorumlar, beğeniler beni gerçekten çok mutlu ediyor, eminim sizi de mutlu ediyordur.
İstatistikleri kontrol etmem blogumun eksik ve başarılı yönlerini göstermesi açısından da önemlidir. Örneğin Google’da
‘’Blog Tanıtımı’’ araması yaptığınızda 2. Sırada blogumu görebilirsiniz. Daha önce 2. Sayfalarda gezinirken yazdığım ‘’Blog Tanıtımı’’ yazısı ile 2. Sıraya oturdum.
Bir örnek daha vermek istiyorum. Dört-beş ay önce Google aramasından yazılarımdan birisine ziyaret geliyordu, fakat aranan kelime ile yazımın hiç bir alakası yoktu. Bloguma gelen ziyaretçiler eminim rahatsız olmuştur. Ama benimle alakası olmayan bir durumdu. Ben yine de bu işin peşini bırakmadım ve o kelime grubunu araştırdım, yeni bir yazı düzenledim. Artık ziyaretçiler bloguma geldiğinde aradığı kelime ile ilgili bilgi elde edebiliyorlardı. En komik yanı da o yazıdan 4-5 aydır binlerce ziyaret alıyorum:) Eğer okuyucuları düşünmeseydim ve o değişikliği yapmasaydım hem ziyaretçiler yok yere bana kızacaktı hem de o kadar çok ziyaretçi bloguma gelmeyecekti.
Okuyuculara Kulak Verdim

Yukarıda
okuyucuları düşünerek yazdığımı söylemiştim. Okuyucular ile ilgili dikkat ettiğim bir konu da onları dinlememdir. Yani bir okuyucu herhangi bir yazımda rahatsız olduğu bir kelime veya bir cümle varsa bana yazdığında hemen değiştirmem gereken yeri değiştirdim ya da sildim. Çoğu başarılı blog yazarı bunu yapıyor, bir kaç kere okuduğum yorumlarda buna rastlamıştım.
Ayrıca takipçileriniz sizden bir konu üzerinde yazmanızı isterse vakit bulun hemen yazın. Hem onların gözünde değerli olursunuz hem de sadık bir ziyaretçi kazanırsınız. Buna da örnek vermek istiyorum. Güldür Güldür Show’da yayınlanan ‘’Bu Tarz Benim Skeci’’ hakkında bir yazı yazmıştım. Bir takipçim ‘’skeci metine çevirseniz daha olur demiş’’ Ben de oturdum bir kaç skeci metin haline çevirdim. Tam dört saatimi aldı, ama ayırdığım zamana değdi. Hala Güldür Güldür skeç metinlerinden bloguma ziyret alıyorum.
Okuyucularımız bizim veli nimetimiz. Onlar yazdıklarımızı okudukça yazılarımız daha çok anlam taşıyor. Hele yorum yazarlarsa tadından yenmiyor. Yorumun olumlu ya da olumsuz olması önemli değil. O kişi yazınızı sonuna kadar okumuş ve kafasında yazınız ile ilgili değerlendirme yapmış. Örneğin, bu yazının altına yapacağınız bir yorum beni ne kadar çok mutlu edecektir.
Blog Dostları Edindim

Blog yazarlığım boyunca bir çok blog yazarı arkadaşı edindim. Çoğunun da desteğini gördüm. Yeri geldiği zaman da ben destek verdim. Blog yazarlığı bence tek başına anlam taşımıyor; diğer blog yazarları ile etkileşim halinde olduğu sürece anlam kazanıyor. Peki dost kazanmak için ne yaptım?
Blog yazarlığında yeni olduğum için herhangi bir problemle karşılaştığımda çekinmeden blog yazarlarından yardım istedim. (tereddüt etmeden yardımcı oldular) Aynı şekilde ilerleyen zamanlarda benden yardım isteyen arkadaşlara da yardımcı olmaya çalıştım. Bu iki yol en güzel ve doğal blog dostu edinme şeklidir bence. Size yardım edenleri unutmazsınız, sizden yardım alanlar da sizi unutmaz.
İki yıllık blogumda aylık 120.000’den fazla ziyatretçiye nasıl ulaştığımı anlatmaya çalıştım. Yazdıklarım blog yolunda uzun yıllar katetmiş blog yazarları için çok anlam ifade etmeyebilir. Fakat daha yolun başında olan blog yazarları için yol gösterici bir yazı olacağını düşünüyorum. Yazım beklediğimden uzun oldu. Zamanını ayırıp da okuyanlara çok teşekkür ederim. Ayrıca olumlu olumsuz eleştirilerinizi bekliyorum.